![]() Göstergebilimsel çözümleme metinlerin içinde bulunan anlamla ilgilenir, baĢka bir deyiĢle " anlam " göstergelerden ve göstergeler arası iliĢkilerden ortaya çıkar. Göstergebilimsel çözümleme yaparken biçim ve içeriğin nedensiz, geçici bir ayrımını yapar ele alınan metni meydana getiren göstergeler sistemi üzerine odaklanır. Göstergebilimsel çözümlemeye tabi tutulan metinlerde göstergeler ve bunların arasındaki ilişkiler iki anahtar birimdir. Bunun tartıĢılır bir konu olması bir yana, göstergebilim her alanda pek çok ilginç yöntemle bir arada kullanılmaktadır. Yorumlamaya dayalı bir bilim dalı olduğu için göstergebilim, küçük/büyük her Ģeyin anlamını açan bir anahtar gibi görülmüĢtür. Sinemaya, televizyona, tiyatroya, iletiĢim ve enformasyonla ilgili pek çok alana bu bilim uygulanabilmektedir. Göstergebilim son yıllarda medya kuramları arasında bu anlatı formlarını iĢleyen en önemli yaklaĢımlardan biri olmaya baĢlamıĢtır. Bu anlamda imgelere dayanan anlamlı görsel dil, sinemayla hayatı yeniden oluĢtururken, karĢımıza pek çok filmsel öğeyi içeren anlatı yapısıyla ortaya çıkmaktadır. Biçim ile içerik bir kağıdın ön ve arka yüzü gibidir, birbirinden ayrılamadığı gibi birbirini baĢarıyla. Bu bağlamda, filme özgü güzellik öykünün içeriğiyle estetik biçimi arasında kurulan dengede sağlanmaktadır. ZET Günümüz sinema sanatında en sıradan belgeselden, en dramatik filme kadar biçim ve içeriğin estetik biçimde aktarılma kaygısı sinema sanatının tüm örneklerinde ön plana çıkmaktadır. ![]() Ege Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, 2 Doktor Adayı, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı, View full-text ![]() Bilgisayarlar aracılığıyla çeşitli programlarda üretilen görsel efektler yönetmenlere sunduğu yaratıcılıkla kısa sürede tüm dünya sinemasının hakimi olmuştur. James Cameron'un Avatar filmi için teknolojik yeterliliğin kazanılması adına yıllarca beklemesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Sinemanın ilk yıllarında görsel efektler film şeritlerinin üzerine elle boyama ve çizme yardımıyla görüntüye hareket kazandırılmasıyla elde edilirken, gelişim evresi teknolojik devrimlerle paralel ilerlemiştir. Bunların arasında en önemlisi ise filmlerin görsel efektlerin gücünü kullanarak üretilmeleridir. Pelikül dönemde yapım aşaması ön planda iken, dijital sinemada yapım sonrasında gerçekleştirilen işlemler filmlerin temel nosyonlarını oluşturmaktadır. Digital Cinema Initiative (DCI) / Dijital Sinema Girişimcileri platformunun tanımıyla dijital sinema, dijital kameralar ya da bilgisayarla görüntülerin elde edildiği yapım aşamasının olduğu, dağıtım aşamasının bir paket dahilinde dijital dosya ile sağlandığı ve filmlerin gösteriminin dijital projeksiyonlarla gerçekleştiği çeşitli aşamalardan oluşmaktadır. Bu sebeple 2002 yılında Hollywood yapım şirketleri dijital sinemanın tanımını yapmak, tekdüze şartlar belirlemek ve teknik performansın güvenilirliğini arttırmak gibi amaçlarla bir araya gelmişlerdir. Ardından gelen dijital video devriminin yönetmenlere hafifliği ve ucuzluğu sebebiyle yeni anlatım formları kazandırması, dijital sinemanın bir çerçevesinin çizilmesini de zorunlu kılmıştır. Aynı yıllarda yönetmen George Lucas dijital sinemanın gelecekte dünya sinemasında çok daha etkili olabileceğini öngörerek, film yapımında kurgu ve ses sistemlerinin dijitalleşmesinin önemine dikkat çekmiştir. bilgisayar teknolojik altyapılarının gelişimiyle hız kazanmıştır. 1927 yılında ilk sesli filmin ve 1930'lu yıllarda ilk renkli film denemelerinin yapılmasıyla başlayan teknolojik devrimler, 1980'li yıllarda kamera ve. Yedinci sanat olarak adlandırılan sinema da teknolojiye olan bağlılığından ötürü bu değişimlerden kısa sürede etkilenmiştir. ÖZET Teknoloji ile birlikte değişen ve gelişen 'dijitalleşen yeni dünya düzeni' tüm sanatları etkisi altına almıştır. ![]()
0 Comments
Leave a Reply. |
AuthorWrite something about yourself. No need to be fancy, just an overview. ArchivesCategories |